GÜLCEMAAT DİYARINA HOŞGELDİNİZ
   
  Yeni islami Portaliniz
  birbirine zıt iki yolda
 

İlk insan Adem (as)dan beri insanlık, birbirine zıt iki yolda yürüye
gelmiştir. Bu, kıyamete kadar da böyle devam edecektir.
Bu yollardan biri, iman ve hidayet yolu; diğeri de küfür ve dalalet yoludur.

İnsaf ve vicdan ışığında bakıldığında, bütün güzelliklerin, hayır ve
kemalatın, huzur ve saadetin iman yolunda; çirkinlik, şer, tahrip ve hakka
tecavüzlerin de küfür yolunda olduğu açık bir şekilde görülecektir.

Dış dünyadaki bu kutuplaşma ve zıtlaşma, insanın iç dünyasında da cereyan
etmekte, duygular ve hisler arasında çatışma şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Kalp, akıl, vicdan insanı iman yoluna sevk ederken, nefis, his, heva ve
vehim de inkar yoluna iterler.
İnsanın iç dünyası bu zıtların çarpışmalarına her zaman sahne olur.
Bunlardan hangisi ağırlık kazanırsa, insan o cephede yerini alır, o yolda
yürümeye başlar.

Bu alanda, insanı küfre sevk eden, fikri sapıklığa (dalalete) düşüren
sebeplerin mühimleri üzerinde duracağız.
1 -- Cehalet
Geçmişte ve günümüzde insanların küfre girmesine sebep olan saiklerin
başında Cehil gelir. Feza araştırmaları yapan insan da eğer Allah'a
inanmıyorsa, inanmamasındaki birinci sebep Cehalettir.
Burada kastedilen cehalet, eşyanın var oluşundaki niçin ve neden'i muhakeme
eksikliği,yani basit ve sathi düşünmedir.
Cehaletin bir sebebi de, taassup ve taklittir. Geçmiş Peygamberler,
kavimlerini imana ve tevhide davet ederken, karşılarına çıkan en büyük
engel, bu olmuştur. Onlar, kavimlerinin taassubu ve atalarının sapık
inançlarına körü körüne bağlılıkları ile ciddi mücadele vermişlerdir.
Kuran'da da bu husus üzerinde önemle durulur ve yanlışlığı vurgulanır.
Amr Bin As'a, bir gün: "Sen akıllı bir adamsın, İslamiyet'i kabulde
gecikmene ne sebep oldu?" diye sorulmuştu. Amr Bin As'ın cevabı düşündürücü
ve konumuza ışık tutucudur:
"Biz, bizden önceki kuşaktan yaşlı-tecrübeli, bize hakim bir toplulukla bir
arada bulunuyorduk. Onlar karşılıklı dağlar arasındaki bir dağ yolunu tutup
gittiler. Biz de oraya çıkıncaya kadar onlara uyduk. Onlar Peygamberi (asm)
inkar ettiler. Onlarla birlikte biz de inkar ettik. O zaman yaptığımız iş
üzerinde hiç düşünmedik. Sadece onları taklit ettik. Onlar ölüp gidince,
işler bize kaldı. Kendimiz düşünüp karar vermek zorunda kaldık. Peygamberin
(asm) işine bizzat bakıp doğruluğunu anlayınca, İslamiyet sevgisi kalbimize
düştü..."
Günümüzde de durum değişmiş değildir. Çağdaş inkarcılar da, kendilerine
büyük tanıdıkları, üstat kabul ettikleri şahısların ilkelerine,
doktrinlerine, ideolojik fikirlerine, taassupla bağlı, körü körüne
sadıktırlar.

2 -- Kibir ve Gurur
İnsanların iman yoluna girmelerine mani olan ikinci husus, kibir'dir.
Şeytanın Hak'tan sapmasına ve rahmetten kovulmasına, bu duygu sebep
olmuştur.
Kibir, büyüklenme ve kendini yüksek görme hissidir. Kibir duygusunun asıl
yeri, Allah hesabına, bütün kafir ve inkarcılara karşı üstün olmak, imanın
izzetini korumak uğrunda hiç kimseye baş eğmemektir. Fakat düşüncesizlik ve
gaflet yüzünden bu duygu insanı yoldan çıkarır, Allah'a ve Resulüne isyan
bayrağını açtırır. Nitekim Nemrut'un ve Firavun'un kibri, onları, Allah'a
karşı üstünlük taslamaya sevk ederken; Ebu Cehil'in kibri de kendisini Hz.
Peygamber'e karşı üstün görmeye sevk etmiştir.

3 -- Duygu yanılmaları ve yanlış değerlendirmeler (İnhiraf)
İnsanı küfre atan mühim bir sebep de, inhiraf denen duyguların yanılmasıdır.
Tıpkı suyun içindeki bir cismi kırılmış gibi yanlış görme, hükmü ona göre
verme ve o hüküm üzerinde fikir yürütmedir.
Bu hususu Bediüzzaman Hazretleri şöyle ifade eder:
"İnsan fıtraten mükerrem olduğundan hakkı arıyor. Bazen batıl eline gelir,
hak zannederek koynunda saklar. Hakikatı kazarken, ihtiyarsız dalalet başına
düşer, hakikat zannederek kafasına giydiriyor."
Kişiyi inkarcılığa sürükleyen inhirafın pek çok sebepleri vardır.
Mühimlerinden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
a) Maddi meselelerle devamlı meşguliyet, insanı maneviyattan uzaklaştırır.
İman hakikatlerine karşı insanı anlayışsız hale getirir.
b) Allah Teala'yı yarattığı varlıklara (mahlukata) kıyas etmek de, mühim bir
yanılma ve inkar sebebidir. Allah kainatın yaratıcısıdır. Her şey O'nun
mahlukudur. Usta, eserine benzemeyeceği gibi Kainatın yaratıcısı da kainata
benzemeyecektir.
c) İmani meselelerin yüceliği sebebiyle, aklın onların mahiyetini tamamen
kavrayamayacağını düşünmemek... Bir şeyin varlığını bilmek başka, mahiyetini
bilmek başkadır. Kainatta varlığını bildiğimiz halde, mahiyetlerini
bilemediğimiz o kadar çok şey var ki... Mahiyetini kavrayamayışımız, o
şeylerin varlığını inkar etmeyi nasıl gerektirmiyorsa Allah Teala'nın,
meleklerin, Cennet ve Cehennem'in mahiyetlerini bilmememiz de onları inkar
etmeyi gerektirmez.
d) Kafirlerin sayıca çokluğu, onların bazı imani meselelerin inkarında
birleşmeleri de insanı dalalete atan sebeplerden biridir. Halbuki, kıymet ve
ehemmiyet, sayı çokluğunda değildir. Nitekim, hayvanlar, sayıca büyük bir
çoğunluğa sahipken, insan bütün hayvan türleri üstünde hakim olmuştur.
e) Maneviyatta ihtisas sahibi kimselere müracaat etmemek... Bir ilmin
münakaşa konusu olmuş bir meselesinde, o ilmi bilmeyen kimselerin, başka bir
ilimde ne kadar büyük ve kudretli de olsalar, sözleri geçerli değildir.
Mesela, büyük bir mühendisin, bir hastalığını teşhis ve tedavisinde bir Tıp
öğrencisi kadar sözü geçmez. Aynı şey manevi meselelerde de geçerlidir.
Madde ile çok meşgul olduğundan maneviyattan uzaklaşmış, aklı gözüne inmiş,
manevi meseleleri idraki daralmış kimselerin manevi meselelerdeki inkarları
geçerli olamaz. Başta Peygamberimiz olarak umum 124 bin Peygamber ve
asırlarca yetişmiş büyük alimler imani meselelerde ihtisas sahibidirler. O
meselelerde onların sözleri dinlenir.

4 -- Günahlara müptela olmak
İşlenen her bir günah, insanın kalp ve ruhunda yaralar açar, iman nurunu
karartmaya başlar, insan günahta ısrar ettikçe kalbi, siyahlaşıp katılaşarak
iman nurunu bütünüyle kaybedecek dereceye gelir. Bu bakımdan her günah
içinde küfre gidecek bir yol vardır.
İşlenen günahların lekeleri tövbe ile hemen silinmezse, kalbi tamamen
kaplayıp insanı küfre kadar götürebilir.

 
  Bugün 35 ziyaretçi (59 klik) kişi burdaydı! gullerinefendisi1.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol