Ehl-i Beyt’i Sevmek
Mektubat-ı İmam Rabbanî’den
İbn Abdülberr’in rivayetine göre Peygamber s.a.v. Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Ali’yi seven beni sevmiş olur. Ali’ye buğz eden bana buğz etmiş olur. Ali’ye eziyet eden bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de Allah’a eziyet etmiş olur.” (Ahmed, el-Müsned, 3/483; İbn Hibbân, es-Sahîh, nr. 6923)
Tirmizî ve Hâkim’in Büreyde r.a.’den yaptığı rivayete göre Peygamber s.a.v. Efendimiz şöyle
buyurmuştur:
“Allah bana dört kişiyi sevmemi emir buyurdu ve kendisinin de onları sevdiğini söyledi.
Sahabe-i Kiram:
– Ey Allah Rasulü, onların isimlerini bize bildir, dediler. Peygamber Efendimiz,
– Ali onlardandır, buyurdu ve bunu üç defa tekrarladı. Daha sonra şu isimleri saydı:
– Ebû Zer, Mikdâd ve Selmân’dır.” (Tirmizî, nr. 3718; İbn Mâce, nr. 149; Ahmed, el-Müsned, 5/356)
Taberânî ve Hâkim’in İbn Mes’ud r.a.’dan rivayet ettiğine göre Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu:
“Ali’ye bakmak ibadettir.” (Taberanî, el-Kebîr, 18/109; Hâkim, el-Müstedrek, nr. 4681)
Buharî ve Müslim’in rivayetine göre Berâ r.a. bir defasında Hz. Hasan’ı Peygamber Efendimiz’in omuzunda görmüş. Rasulullah Efendimiz torunu için şöyle dua etmiş:
“Allahım, ben onu seviyorum, sen de sev!” (Buharî, Fezâil, 22; Müslim, Fezâil, 54; Tirmizî, nr. 3783)
Buharî’nin rivayetine göre Hz. Ebu Bekir r.a., Peygamber Efendimiz’in Hz. Hasan ile beraber minbere çıktığını, bir Hz. Hasan’a bir de cemaate bakarak şöyle dediğini rivayet eder:
“Benim bu oğlum çok değerli biridir. Umulur ki Allah onunla müminlerden iki topluluğu barıştırır.” (Buharî, Sulh, 9; Tirmizî, nr. 3773; Ebû Davud, nr. 4662)
Tirmizî, Üsame b. Zeyd r.a.’den şöyle rivayet eder:
Bir defasında Rasulullah s.a.v.’i gördüm, kucağında Hasan ile Hüseyin r.a. vardı. Onlara şöyle dua buyurdular:
“Bu ikisi hem benim hem de kızım Fâtıma’nın oğullarıdır. Allahım, ben bu ikisini seviyorum. Sen de onları sevenleri sev.” (Tirmizî, nr. 3769; Makdisî, el-Muhtâre, 4/94)
Tirmizî, Enes b. Mâlik’ten şöyle rivayet eder:
“Rasulullah s.a.v.’e:
– Ehl-i Beyt’in içinde sana en sevimli olan kimdir, diye sordular. Efendimiz buyurdular ki:
– Hasan ve Hüseyin’dir.” (Tirmizî, nr. 3772; Ebû Ya’lâ, el-Müsned, nr. 4294)
Mesver b. Mahreme’nin rivayetine göre Peygamber s.a.v. Efendimiz şöyle buyurdu:
“Fâtıma benden bir parçadır. Ona buğzeden bana buğzetmiş olur.”
Hâkim, Ebu Hüreyre r.a.’den şöyle rivayet eder:
“Nebi s.a.v. Hz. Ali’ye şöyle dedi:
– Fâtıma’yı senden daha çok seviyorum; fakat sen yanımda ondan daha değerlisin.” (Nesaî, es-Sünenü’l-Kübra, nr. 8530, 8531; Taberanî, el-Evsat, nr. 7675.
Ali KAYA • 124. Sayı -Semerkant Dergisi
|