Akşam namazı vaktinde herkes mumunu yakar, sofrasını kurar;
bense sevgilinin hayâline dalar, gamlara batar;
ağlayıp feryat etmeye koyulurum.
Gözyaşıyla abdest aldığımdan namazım da ateşli olur.
Bir ezan sesi geldimi, mescidimin kapısını yakar yandırır.
Hak kapısını nasıl çalayım? Ne el kaldı ne gönül!
Ey Mevlâm, eli de sen aldın, gönlü de sen;
bari bir aman ver bana!
And olsun ’Allah'a ki namazımı kılarım;
ama rükû tamamlandı mı, imam kim?
haberim bile olmaz.
Mevlâna (Gazel, VII, 263, 264)