Sual: Farisi bir beytin tercümesinde, (Birkaç kişi, eğer Allah için bir araya gelirse ve birkaç nefes Allah’tan bahsederse, oraya gökler secde eder) deniyor. Göklerin secde etmesi ne demektir?
CEVAP
Böyle tabirler Arapçada da, Türkçede de vardır. Mesela, Kur’an-ı kerimde, (Köylülere sor) yerine (Köye sor) buyuruluyor. (Yusuf 82)
Türkçede, (Soba yanıyor) denince, sobanın kendisinin değil, içindeki odun, kömür, gaz gibi şeylerin yandığı anlaşılır.
Selefiyiz diyen sapıklar, Kur’an-ı kerimdeki deyimleri, aynen kabul ettikleri için küfre giriyorlar. Mesela Allah’ın eli var diyerek insanlara benzetiyorlar. Hâlbuki Allahü teâlânın hiç bir şeye benzemediği yine âyet-i kerimeyle bildirilmektedir. İmam-ı Gazali hazretleri bunu açıklarken buyuruyor ki:
Filan belde, filan valinin elindedir denilince hiç kimse, o beldenin valinin iki elinin içinde olduğunu anlamaz. Çünkü bir belde, elin içine alınmaz. O halde burada, istiare vardır. Valinin eli kesik bile olsa, yine aynı ifade kullanılır. (İlcam-ül avam an ilm-il kelam s. 4)
İstiare, bir kelimenin manasını başka manada kullanmaktır. Bazen de herhangi bir varlığa veya mefhuma asıl adını değil de, benzediği başka bir varlığın adını verme sanatıdır. Birkaç örnek verelim:
1- Cesur ve kuvvetli bir insana aslan demek, ona hayvan demek değildir, onu takdir etmektir. Yiğitlerim geliyor yerine (aslanlarım geliyor) denir. Buradaki aslan kelimesinin aslanla hiç ilgisi yoktur. Koçum, tosunum demek de böyledir.
2- Kurnaz bir kimseye tilki denmekle, o kimse övülmüş veya yerilmiş olur. (O ne tilkinin biri) denince, hayvandan değil, insandan bahsedildiği anlaşılır.
3- Namusunu kıskanmayan, kötü bir kimseye, (Domuzun teki) denir. Buradaki domuzun hayvan olan domuzla ilgisi yoktur. Bunun gibi, o akraba değil akreptir, o öküzün biridir gibi ifadelere istiare denir.
Bu beyitte geçen, göklerden kasıt da, göktekiler yani meleklerdir. Secdeden de kasıt, imrenmek demektir. Secde Allah’a yapılır. Oradaki secde, sonsuz hürmet, sonsuz sevgi demektir. Demek ki, birkaç Müslümanın Allah için bir araya gelip, dinden, imandan bahsetmesine melekler imrenmektedir.
Karanlık gecede yıldızlar görüldüğü gibi, karanlık dünyada imanlılar da, yıldızlar gibi parlar. Bu yıldızlar nasıl gökyüzüne dağılmış vaziyetteyse, imanlı insanlar da yeryüzünde bu şekilde görünürler. Birkaç Müslüman bir araya gelirse, orada birkaç tane yıldız parlıyor demektir. Bizim yıldızları seyrettiğimiz gibi, melekler de dünyayı seyrederler. O birkaç Müslümana, (Ne bahtiyar bu kimseler, bir araya gelmişler, Allah’tan, Peygamberden bahsediyorlar) diye gıpta ederler. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(İnsanların yaptıklarını yazan meleklerden başka melekler de vardır. Yollarda, dolaşırlar. Allahü teâlâyı ananları ararlar, bulunca da, birbirlerine seslenirler. Kanatlarıyla onları, sevgiyle sararlar. Allahü teâlâ bu meleklere, “Şahit olun, bu kullarımı affettim” buyurur. Melekler, “İçlerinde başka bir iş için gelen günahkâr kötü biri var. Onu da mı affettin yâ Rabbi?” derler. Allahü teâlâ, “Evet, onu da affettim. İyilerle beraber olan kötü olmaz” buyurur.) [Buhari, Müslim]
|