|
|
|
KUTSİ HADİS
Kutsi hadis, Manası Allah'a, lafızları Hz.Peygambere ait olan hadislere denir. "İlahi hadis" ve "Rabbani hadis" diye de adlandırılır. Peygamberimizin, anlam bakımından Allah'a dayandırdığı, O'ndan nakiller yaparak söylediği sözlerdir. Kutsallığı manası Allah'a ait olmasından; hadis olarak adlandırılmasıda Peygamberimiz tarafından dile getirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Allah tarafından gelen vahiy olmaları bakımından, Kur'an ayetleriyle kutsi hadisler arasında bir fark yoktur. Fakat Kur'an hem anlamı, hem de lafızları yönünden Allah'a ait iken, kutsi hadis, sadece mana açısından Allah'a aittir. Kur'an ile kutsi hadis arasındaki diğer farklar şunlardır:
-
Kutsi hadis, namazda okunmaz.
-
Abdestsiz olarak dokunulması caizdir.
-
Lafzı Allah'a ait olmadığı için Kur'an gibi mu'ciz değildir.
-
Lafzi rivayeti şart olmayıp, sadece anlam olarak rivayet edilmesi caizdir.
Kutsi hadisin ilk kaynağı Allah olduğu ve esasen hitap ondan geldiği için, rivayet edilirken başına, "Hz. Peygamberin rivayet ettiğine göre Allahu Teala şöyle buyurdu:..." veya "Resulullah (s.a.s) Rabbinden rivayet ettiği hadiste şöyle buyurdu:..." şeklinde bir rivayet lafzı getirilir.
Diğer hadislere göre kutsi hadislerin sayısı çok az olup bazı Kusi Hadisler aşağıda sunulmuştur.
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu: " Yüceliğine yüce, mübarekliğine mübarek Allah dünya semasına nüzul tecellisi eyler ve buyurur: Yok mu tevbe eden?... Ki, onun tevbesini kabul edeyim. Hani duacı?... Ki ,onun duasına icabet edeyim."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen şöyle anlatıyor: " İhlas, sırrımdan bir sırdır. Onu kullarımdan sevdiğimin kalbine bir armağan olarak bıraktım..."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu: " Allah şöyle buyurdu; 'o kimse ki kazama rıza göstermez, nimetlerime de şükretmez; artık varsın benden başka bir Rabb arasın..."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Allah'dan naklen anlatıyor: " Allah şöyle buyurdu: ' Ey Ademoğlu hasta oldum, ziyaretime gelmedin.' Ademoğlu sordu; 'Ya Rabbi sen alemlerin Rabbisin... Seni nasıl ziyaret edeyim?' Allah buyurdu; 'Bilmiyor musun? Falan kulum hasta oldu... Ama sen onu ziyaret etmedin. Eğer onu ziyaret etseydin Beni yanında bulacaktın'... Allah devamla buyurdu; ' Ey Ademoğlu, senden yemekle doyurulmamı istedim, ama sen Beni doyurmadın'. Ademoğlu sordu; 'Yarabbi seni yemekle nasıl doyurayım? Sen alemlerin Rabbisin'. Allah anlattı; 'Falan kulum senden yemek istedi. Ama ona yedirmedin. Bilemedin mi? Ona yedirseydin Beni yanında bulacaktın'. Allah devamla buyurdu; ' Ey Ademoğlu, senden su istedim, ama vermedin'. Ademoğlu sordu; 'Ya Rabbi sana nasıl su vereyim? Sen Alemlerin Rabbisin'. Allah anlattı; 'Falan kulum senden su istedi, vermedin. Ona su verseydin Beni yanında bulacaktın... Bunu da mı anlayamadın?"
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "İsmi aziz ve celil olan Allah şöyle buyurdu: 'Kulum bana kavuşmayı severse, Ben de ona kavuşmayı severim... Ama Bana kavuşmayı sevmeyince Ben de ona kavuşmayı sevmem."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Ben, uğrumda kalbleri kırık olanların yanındayım..."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; ' Kıyamet günü şu üç zümrenin hasmıyım; 'Bir kimse ki; Kendisine ihsan ettim, ama o zulmetti... Bir kimse ki; Bir hürü sattı parasını da yedi... Bir kimse ki; İşçi tuttu. Ondan istifade etti. Ama ücretini ödemedi."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor; "Allah şöyle buyurdu; 'Her kim benim veli kuluma düşman olursa Bana harp açmış olur."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor; "Allahu Teala şöyle buyurdu; 'Ben kulumun zannına göreyim... O halde, Benim için hayır zannında bulunsun ve Ben Beni andığı zaman kulumun yanındayım."
-
Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Tam ihlasla; Allah'tan başka ilah yoktur, şehadetini yapanlar olmasaydı Cehennemi dünya ehline musallat ederdim. Eğer Bana ibadet edenler olmasaydı Bana asi gelenlere bir anlık dahi mühlet vermezdim."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Ey Ademoğlu, seni kendim için yarattım. Eşyayı da senin için yarattım. O halde kendim için yarattığımı senin için yarattığımın ayarına düşürme."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Bir kimse Beni kendi kendine anarsa, Ben de onu Zat'ımda anarım... Yine bir kimse beni bir topluluk içinde anarsa, Ben de onu o topluluktan daha hayırlı bir topluluk içinde anarım..."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Ey Ademoğlu senin için yaptığım taksime razı olursan kalbini ve bedenini rahata kavuştururum... Sevimli bir kul olmakla kısmetin sana gelir. Şayet senin için yaptığım taksime razı olmazsan dünyayı sana musallat ederim... Ve sen bir vahşet içinde, yabanda tepinip durursun. Sonra İzzet ve Celalim hakkı için o dünyalıktan ancak kısmet ettiğime nail olursun... Sen de kötü bir kul olarak."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Ben bir gizli hazine idim, bilinmemi istedim. Halkı yarattım, nimetlerimi onlara sevdirdim. Böylece beni bildiler."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Beni ne yerim aldı, ne de semam... lakin Beni Mü'min, Muttaki, Vera sahibi kulumun kalbi aldı..."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Beni bilen talep eder... Beni talep eden bulur... Beni bulan sever... Beni seveni öldürürüm... Bir kimseyi öldürürsem diyeti bana düşer... Bir kimsenin diyeti bana düşünce onun diyeti bizzat Ben olurum."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Allah'dan naklen anlatıyor: " Allah şöyle buyurdu; 'Yaklaşanlar, kendilerine farz kıldığım ibadetlerin edasında olduğu kadar hiç bir şeyde yaklaşamazlar...Gerçekten bir kul Bana nafilelerle de yaklaşır. Böylece Bana yaklaşanı severim. Sevince de o kulun kulağı olurum, eli olurum,ayağı olurum... Böyle ki oldum, Benimle işitir... Benimle görür... Benimle konuşur... Benimle tutar... Benimle yürür."
-
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Rabb'ından naklen anlatıyor: "Allah şöyle buyurdu; 'Bir kimse Bana bir karış yaklaşırsa Ben ona bir arşın yaklaşırım. Bir kimse Bana bir arşın yaklaşırsa Ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bir kimse Bana yürüyerek gelirse Ben ona koşarak giderim."
Kaynak:
1) Şamil İslam Ansiklopedisi
2) Sadreddin-i Konevi'nin Hadis-i Erbain'i
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 102 ziyaretçi (121 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|
|
|
|
|